Herkes için Dijital Erişilebilirlik / Web Erişilebilirliği başlığı ile yayınladığımız yazımızın gördüğü yoğun ilgi bu konu hakkında daha fazla çalışılması gerektiği gerçeğini bir kez daha gösterdi. Özellikle engelli STK’ları, engelli hakları ile ilgili mücadele veren ve konuyu dert edinen dostlarımız yazımızın hem içeriğine katkı sundular hem de daha fazla yaygınlaşması için çabaladılar. Bu vesileyle katkısını sunan herkese teşekkür ediyor; konu ile ilgilenen herkesi dijital ve teknolojik araçların herkes ama özellikle engelliler ve yaşlılar tarafından erişilebilirliği demek olan dijital erişilebilirlik konusunu daha görünür kılma, standartlar oluşturma ve bunların uygulanması için çaba harcamaya davet ediyoruz. Yazı dizimizin bu ikinci yazısı ile dijital erişilebilirliğin bir alt başlığı olan web erişilebilirliği konusunu biraz daha detaylandırmak istedik. İyi okumalar...
Web erişilebilirliği neden önemli?
Günümüzde bilgiye erişimin ana yoludur internet. Karadeliklerin nasıl oluştuğu, namütenahi kelimesinin anlamı, procrastination kelimesinin Türkçesi, Ken Loach’un son filmi bir “tık” uzağımızda.
Sosyal hayatımız artık kamusal mekanlarda beraber olmak yerine Instagram'da, Facebook’ta, Twitter’da “favlamak”, “layklamak”, paylaşmak üzerine bina edilmiş. Sinema, dizi, video, müzik, yemek hep internette.
İş organizasyonumuzun neredeyse tamamı internet üzerinden ilerliyor. E-postanın, Drive/Yandex Disk gibi ortak dosya paylaşım araçlarının, pazarlama alanında kullanılan müşteri ilişkileri yönetim sistemi (CRM) veya kurumsal kaynak planlama (ERP) yazılımlarının ve çok daha fazlasının bulunmadığı bir iş süreci neredeyse kalmadı ya da yakın gelecekte kalmayacak.
Online eğitim araçları, uzaktan öğrenme (e-learning) programları, videolar, topluluk paylaşım siteleri, dil öğrenme uygulamaları eğitim öğretim sürecimizi şekillendiriyor. Vücudumuzun herhangi bir yeri ağrıdığında internete girip hastalık teşhisi yapabilir, tedavi yöntemleri hakkında bilgi edinebilir hale geldik.
Ancak bütün bunlar engelli olmayan bireylerin kolaylıkla yapabildikleri şeyler. Maalesef pek çok insanın gündelik hayatını kolaylaştıran uygulamalar veya çok sık kullanılan web siteleri engelli bireyler tarafından aynı kolaylık ve sıklıkla kullanılamıyor. Bu durum web sitelerinin erişilebilirlik puanlarına bakılarak kolaylıkla anlaşılabilir. Örneğin,
- Yemek Sepeti’nin erişilebilirlik puanı 100 üzerinden 37,
- Türkiye İş Bankası’nın erişilebilirlik puanı 100 üzerinden 58,
- İBB’nin erişilebilirlik puanı 100 üzerinden 52,
- Facebook kişi sayfasının erişilebilirlik puanı 100 üzerinden 52.
- Binbiriz olarak hizmet aldığımız CRM (Hubspot)’in bir kontak sayfasının erişilebilirlik puanı 100 üzerinden 45. (1)
Örnekler çoğaltılabilir ancak şunu söylemek yanlış olmaz: Web erişilebilirliğinin sağlanamadığı koşulda engelli bireyler günlük hayata engelli olmayanlar gibi dahil olamamakta, sosyalleşememekte, öğrenenememekte, çalışamamakta, sipariş verememekte, kamusal hizmetlerden faydalanamamaktadır. (2)
Web erişilebilir değil
Teknolojinin ilerlemesiyle birçok sorun kendiliğinden çözülecek miydi? Açlık, yoksulluk, refah, sağlık ve daha fazlası... Şu ana kadar halkın büyük çoğunluğu için bu sorunlar çözülmedi ve çözülecek gibi de görünmüyor.
Engellilerin toplum içindeki durumu da benzer. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 yılında yayınladığı Engellilik Raporu’nda genel sağlık sistemi, rehabilitasyon ve destek, çevrenin uygun hale getirilmesi, eğitim, çalışma hayatı gibi hemen her alanda teknoloji, engelleri aşmada bir araç olarak tarif ediliyordu. Raporun üzerinden 8 yıl geçti ancak genele yönelik belirgin bir ilerleme göremedik.
Teknolojik ilerlemeyle, “engellilik” alanında yeni bir soru da gündeme geldi: Engelleri aşma aracı olan teknoloji engelin kendisi olabilir mi?
Bunun cevabı şu an için maalesef “evet.” Gerçekten de teknoloji kendi sorunlarını yarattı ve bu sorunlardan en önemlilerinden biri dijital erişilebilirlik ve web erişilebilirliği oldu. Yeni teknolojilerin artan bir oranda gelişmesiyle bilgi ve iletişim teknolojilerine erişmek için yardımcı teknolojiler hızla kullanılamıyor. Neredeyse her yeni teknoloji piyasaya sürüldüğünde, engelliler tam olarak yararlanamıyor. Bu durum internet için de geçerli.
2019 yılında Web Aim tarafından, internetteki en iyi 1 milyon web sitesinin erişilebilirlik analizi yapıldı (2). Sonuçlar içler acısıydı. Buna göre:
- Toplamda 59.653.607, başka bir deyişle site başına ortalama 59,6 erişilebilirlik hatası tespit edildi. Her sitenin ana sayfasında ortalama 782 HTML elementi vardı ve bu elementlerde ortalama %7,6 erişilebilirlik hatası vardı. Üstelik daha popüler web sitelerinde erişilebilirlik hata sayısı daha az popülerle göre daha fazlaydı.
- Dünyada internetin kurallarını belirleyen World Wide Web Consortium tarafından ortaya konan Web Content Accessibility Guidelines / WCAG 2.0 (Web İçerik Erişilebilirlik Kılavuzu) standartlarına göre bu web sitelerinin ana sayfalarının %97,8’inin uyumlu olmadığı tespit edildi.
- Kontrast, imajlar ve alternatif metinler, form etiketleri, linkler ve başlıklarda sitelerin ortama yarısından çoğunda hatalar tespit edildi.
Dünya’da web erişilebilirlik uygulamaları yetersiz düzeyde
ABD ve AB’de mevzuatta belli mesafeler kat edilse de, erişilebilirlik uygulamaları çok yetersiz. DARE İndeksi, Engellilerin Haklarına Dair Sözleşme'ye imza atan taraf devletlerin, dijital erişilebilirlik, bilgi ve iletişim teknolojilerinin erişilebilirliği (BİT) konusundaki hükümleri uygulamada kaydettiği ilerlemenin tespiti için oluşturuldu. 2017 - 2018 indeksine göre dijital erişilebilirlik alanına ülkelerin % 60'ında uygulanmaya yönelik herhangi bir politika dahi bulunmuyor. Tüm alanlarda tam seviye uygulanma yüzdesi yalnızca %0,5. Aynı araştırmada bir diğer kritik veri üniversitelerdeki erişilebilirlik dersleri ile ilgili: Ülkelerdeki önemli üniversitelerinde dijital erişilebilirlikle ilgili derslerin var olma oranı %37.
Teknolojinin ilerleme hızı göz önüne alındığında, mevzuatın ve teknik adaptasyonun erişilebilirlik kriterlerine uygun hale getirilmesi ciddi bir sorun gibi görünüyor.
Türkiye’de web erişilebilirliği bilinmiyor, önemsenmiyor!
11 Aralık 2008’de yayınlanan WCAG 2.0, 18 dile çevrilmiş ancak Türkçe bir çevirisi henüz bulunmuyor.
Google’da “web erişilebilirliği” ve “web accessibility” anahtar kelimeleri ile basit bir arama yaptığınızda “web accessibility” araması 21,8 milyon sonuç verirken, “web erişilebilirliği” araması yalnızca 16 bin sonuç verdiğini göreceksiniz. Başka bir deyişle Türkçe’de “web erişilebilirliği” araması, İngilizce’de aramanın sadece %0,073’si. (3)
Web erişilebilirliği engelliler tarafından az biliniyor
Bir önceki yazımızda belirtmiştik: 2010 yılındaki Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması’nda web erişilebilirliği veya dijital erişilebilirlik ile ilgili herhangi bir talep bulunmuyor.
Web erişilebilirliğini yazılım geliştiriciler bilmiyor
Sherpa’nın 2016 yılında bilgisayar mühendisliği bölümü mezunlarına yönelik, yaşları 23-45 arasında değişen 59 kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre “yazılım geliştiricilerin yarısına yakını (%48) erişilebilirliği yanlış tanımlamış, %27’si erişilebilirlik konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını belirterek soruya cevap verememiş. Başka bir deyişle yazılım geliştiricilerin çok azı web erişilebilirlik kavramını biliyor. Kaçının web erişilebilirlik kriterlerini uyguluyor sorusunu cevabı ise meçhul.
Web erişilebilirliğini üniversiteler önemsemiyor
Türkiye’de 2018 yılı itibariyle 280 bilgisayar mühendisliği bölümü var. Üniversitelerin bilgisayar mühendisliği bölümlerinin müfredatlarının büyük çoğunluğunda istisnalar dışında (Marmara Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü - “Basic Principles of Accessibility in Informatics and Technology” - seçmeli ders) erişilebilirlikle ilgili ders bulunmuyor.
Web erişilebilirliğini yazılım, tasarım firmaları bilmiyor
Web erişilebilirlik alanında hizmet veren ve bunu yeterince duyuran bir firmaya rastlamadık. Google’da yaptığımız aramalar da bizi doğruladı. “Web erişilebilirliği geliştirme”, “Web erişilebilirliği iyileştirme”, “Web erişilebilirliği danışmanlığı” anahtar kelimelerinde yaptığımız aramalarda hiçbir sonuç bulamadık.
İnterneti erişilebilir kılalım!
Tüm bu veriler karamsar bir tablo ortaya koyuyor olsa da hayatımızın önemli bir parçası olan internetin erişilebilir hale getirilmesi mutlak bir zorunluluk.
- Öncelikle engelli ve yaşlı bireylerin, sonra da STK’larının ve duyarlı insanların bunu talep etmesi,
- Ardından bu taleplerin yasal mevzuata girmesinin sağlanması; kamu kurumlarının, ve tüm özel kuruluşların bu mevzuata göre altyapılarını revize etmesi,
- Üniversitelerin ivedilikle erişilebilir altyapılar kurabilecek öğrenciler yetiştirmesi ve bu sebeple dijital alanlardaki tüm öğrencilerine erişilebilirliği zorunlu ders olarak koyması,
- Altyapıların düzenli olarak erişilebilirlik standartlarına göre denetlenmesi ve uymayanlara cezai müeyyidelerin uygulanması gerekiyor.
Binbiriz olarak web erişilebilirliği konusunu önceliklerimiz arasında görüyoruz. Erişilebilirliği gündemimize aldığımızdan bu yana yaptığımız tüm müşteri görüşmelerinde erişilebilirlik ile ilgili bilgi vermeye ve farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Verdiğimiz tüm tekliflerde en azından “A seviye” erişilebilirlik sağlayacağımızı belirtiyoruz. Yine bu doğrultuda WCAG 2.1’in (yeni global standartların) çevirisi için W3 Konsorsiyumu’na kardeş firmamız Diwowi ile başvuru yaptık. Çok daha fazlasını da yapacağız.
- Erişilebilirlik testi Google’ın referans test aracı olan Lighthouse’un 5.1 versiyonu ile Google Chrome internet tarayıcıda yapılmıştır.
- Kaynak PDF Dosyası
- Webaim (https://webaim.org/projects/million/)
- Ülkemiz gerçek bir veri fakiri ülke. Hemen hiçbir alanda güncel ve gerçek veriye ulaşamıyoruz. Bu alanlardan biri de ne yazık ki engellilik alanı. Bu sebeple ancak dolaylı yoldan bu savımızı doğrulamaya çalıştık.