
Cumhurbaşkanı imzasıyla 21 Haziran 2025 tarihinde yayımlanan Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği Genelgesi kapsamında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı başkanlığında “Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği İzleme Komisyonu” kuruldu. Bu gelişme, Türkiye’de dijital erişilebilirlik alanında bir dönüm noktası anlamına geliyor.
Her geçen gün dönüşen dijital dünyamızda, bireylerin tüm hizmet, ürün ve verilere eşit şekilde erişebilmesi; yalnızca kullanıcı deneyimi açısından değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk, hak temelli yaklaşım ve toplumsal eşitlik perspektifinden de kritik bir öneme sahip.
Bu noktada erişilebilirlik, "iyi bir niyet" olmaktan çıktı, "kamusal bir sorumluluk" haline geldi. Tam da bu sebeple, dijital erişilebilirliğin ülke genelinde denetlenmesi ve yaygınlaştırılması adına önemli bir adım atıldı.
Neden Daha Erişilebilir bir Web Sitesi?
Toplum, engelli bireylere genellikle iki uç noktadan yaklaşıyor. Ya onları kahramanlaştırıyor, en basit eylemlerini bile olağanüstü başarılar gibi yüceltiyor; ya da tamamen yok sayıyor. Oysaki engelliler de toplumun eşit haklara sahip bireyleridir. Her birey karar verebilir, iletişim kurabilir, hizmet alabilir ve kendi yaşamı üzerinde söz sahibi olabilir. Engellileri farklılaştıran şey bir yetersizlik değil, çoğu zaman fiziksel ya da dijital ortamların kapsayıcı tasarlanmamış olmasıdır. Gerçek eşitlik, bireyin ihtiyaçlarını görüp ona göre düzenleme yapmaktan geçer, yok saymaktan ya da abartmaktan değil.
Bu konuda engelli aktivist, komedyen ve gazeteci Stella Young bir konuşmasında “Evet, engelli bir insan olarak hayatın bazı zorlukları var. Bazı şeylerin üstesinden geliyoruz. Ancak üstesinden geldiğimiz şeyler sizin düşündüğünüz şeyler değil… Bizi engelli kılan şey bedenlerimizden çok toplumun kendisi.” ifadesini kullanıyor.
Biz Binbiriz olarak, her bireyin eşit şartlarda yaşayabildiği, erişebildiği ve katkı sunabildiği bir dijital dünya inşa etmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Bu doğrultuda web erişilebilirliği konusunu yalnızca teknik bir sorun değil, toplumsal bir mesele olarak ele alıyor; uzun yıllardır bu alanda farkındalık yaratmak ve sürdürülebilir çözümler üretmek için çalışıyoruz. Çünkü bizim için dijital dönüşüm, yalnızca yenilik değil; eşitlik, adalet ve erişilebilirlik demektir. Herkesin eşit şekilde erişebildiği sistemler kurmayı, teknolojiyi ayrıştıran değil birleştiren bir güç haline getirmeyi hedefliyoruz.
Türkiye’de Dijital Düzende Yeni Adım: Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği İzleme Komisyonu
Dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde dijital erişilebilirlik artık ülkemizde yasal bir zorunluluk haline geliyor. Cumhurbaşkanı’nın imzaladığı Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği Genelgesi ile dijital hizmetlerin herkes için erişilebilir olması adına önemli bir adım atıldı.
Bu kapsamda, web siteleri ve mobil uygulamaların erişilebilirliğini izlemek üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı başkanlığında “Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği İzleme Komisyonu” kuruldu. Buna ek olarak, İzleme Komisyonu’nun çalışmalarında doğabilecek tereddütlerin giderilmesi ve yıl içerisinde hangi web siteleri ile mobil uygulamaların izleneceğinin belirlenmesi amacıyla “Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği Danışma Komisyonu” da kuruldu. Bu komisyon; İçişleri ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıkları, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. ile engellilik alanında faaliyet gösteren ulusal düzeyde en çok temsil gücüne haiz iki konfederasyonun temsilcilerinin katılımıyla oluşturulmuştur. Danışma Komisyonu çalışmalarına konuyla ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları ile üniversiteler, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerini davet edilebilecektir.
Yayınlanan genelge kapsamında kamu ve bağlı kuruluşlar 1 yıl içinde, özel sektör web siteleri ve uygulamaları 2 yıl içerisinde WCAG 2.2’ye uyumlu hale gelmekle yükümlü tutuluyor.
Erişilebilirlik Logosu ile Dijital Dünyada Güçlü Ayrışma
İzleme sürecinin tamamlanmasının ardından, erişilebilirlik kriterlerini karşılayarak onay alan kurum ve kuruluşların web siteleri ile mobil uygulamalarına, Bakanlık tarafından 2 yıl süreyle ‘Erişilebilirlik Logosu’ kullanım hakkı tanınacaktır. Bu logo, dijital platformların erişilebilirlik standartlarına uygunluğunu belgeleyen resmi bir gösterge olup; ilgili kurumun kapsayıcılık, eşitlik ve yasal yükümlülüklere uyum konularındaki kararlılığını kamuoyuna açık bir şekilde yansıtacaktır. Aynı zamanda bu uygulama, erişilebilirlik alanında kurumsal sorumluluğun görünür kılınmasını sağlayarak, sektörel düzeyde teşvik edici bir unsur görevi görecektir.
Web Siteleri ve Mobil Uygulamaların Erişilebilirliği Genelgesi Kapsamında Yükümlülüğü Olan Kuruluşlar
Genelgeye göre aşağıda yer alan kurum ve kuruluşların WCAG 2.2 standartlarından A Seviyeye uyum sağlaması için 1 yıl içinde gerekli düzenlemeleri yapmaları beklenmektedir.
- Kamu kurum ve kuruluşları
- Üniversiteler
- Belediyeler
- Kamu iktisadi teşebbüsleri
- Belediyeye ait şirket, işletme ve iştirakler
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
- Bankalar
- Özel hastaneler
- Milli Eğitim Bakanlığı izniyle açılan özel öğretim kurumları
- 10 Temmuz 2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamındaki kara yolu taşıtları
- Yolcu gemileri
- Demir yolu ve hava yolu ile yolcu taşıma hizmeti sunan özel kuruluşlar
- Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme belgesi alan A Grubu acenteler
- Elektronik haberleşme sektöründe hizmet sunan ve 200 binin üzerinde abonesi bulunan işletmeciler
Ayrıca, 23 Ekim 2014 tarihli ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında elektronik ticaret yapan hizmet sağlayıcılarının ise bu uyumu 2 yıl içinde tamamlaması gerekmektedir.
Kaynakça: